
25/06/2025
2023 yılında meydana gelen ve ülkemiz için yüzyılın en büyük depremi olarak tariflenen deprem nedeniyle ilimizde birçok kurum binası zarar görmüştür. 2023 depreminde Şanlıurfa’nın Harran İlçesinde bulunan ve depremden etkilenen aile sağlığı merkezi için meslektaşımız, müdürlüğe ‘ASM’miz depremden ağır hasarlı bir şekilde etkilendi. ASM’nin deprem sonrası tadilat ve tamirata ihtiyacı vardır.’ şeklinde yazılı olarak bildirim yapılmış ve bu şekilde depremden zarar gören ASM’de kamu hizmeti sunulamayacağı, kamu hizmeti sunmak için uygun bir yer gösterilmesi istenmiştir. Fakat müdürlük kullanılamaz olan ASM’nin üst katında bulunan lojmanı ve mobil araç gönderdiğini beyan ederek hizmetin buralarda verilmesini istemiştir. Fakat ne mobil araç gelmiştir ne de bahsedilen üst kat kullanıma uygundur.
Elbette çözüm yerine baskı devreye girmiş ve hasar nedeniyle tadilat yapılması sırasında bile art arda denetimler yapılmaya başlanmıştır. Üyemiz mobil hizmet aracının gelmediği günler boyunca hizmet verebileceği bir yer olmadığına dair hastaları ile birlikte tutanak tutmuş olmasına rağmen, özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek disiplinsizliğini işlediğinden bahisle 657 sayılı Kanun’un 125/D-b maddesi uyarınca 2 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmiştir. Üyemiz kararın iptali için Şanlıurfa Valiliği İl Disiplin Kurulu başvurmuş il disiplin kuruluda kararı onaylamıştır.
Üyemiz üyelerinin her zaman hakkını sonuna kadar savunan ŞUAHED aracılığı ile kararı mahkemeye taşımıştır.
Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesi’nce özetle;
Uyuşmazlıkta, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; -Davacının görev yaptığı aile hekimliği binasının 2023 yılındaki deprem ve sel felaketleri nedeniyle hizmet veremeyecek şekilde zarar gördüğü ve davalı idarenin bilgisi dahilinde 26.04.2024 tarihinden itibaren tadilata başlandığı,
Dosya kapsamında, davacıya tahsis edildiği ileri sürülen mobil gezici hizmet aracının davacıya teslim edilmek istenmesine rağmen davacı tarafından teslim alınmadığı yönünde düzenlenmiş bir tutanak ya da hukuken kabul edilebilir somut bir tespit ve delil bulunmadığı,
-Sonuç olarak davacıya özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek disiplinsizliğini işlediğinden bahisle 657 sayılı Kanun’un 125/D-b maddesi uyarınca 2 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacının sağlık hizmetlerini devam ettirebilmek için davalı idare ile temas halinde olduğu ve gerekli yazışmaları yaptığı, davalı idarece ise gereğinin yerine getirildiği yönünde yazışmalar yapılmasına rağmen sağlık hizmetlerinin sürdürülebilmesi için icap eden ortamın sağlandığının somut olarak ortaya konamadığı, bu şartlar dahilinde görev yapması mümkün olmayan davacı hakkında görevinin başında olmadığına yönelik tutanaklar düzenlenmiş ise de mevcut durumun özürsüz ve kesintisiz göreve gelmediği şeklinde değerlendirilemeyeceği, nitekim aynı olaylar kapsamında aynı içerikli 22.05.2024, 23.05.2024 ve 24.05.2024 tarihli tutanaklara istinaden davacının 657 sayılı Kanun’un 125/D-b maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesi yönündeki teklifin İl Disiplin Kurulu’nun 10.10.2024 tarih ve 2024/15 sayılı kararıyla savunmasında öne sürülen gerekçelerin kabul T.C. ŞANLIURFA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2025/130 KARAR NO : 2025/991 3/3 edilebilir nitelikte olduğu belirtilerek reddedildiği, kaldı ki, ispat güçleri bir tarafa davacının da bir nevi kendisini güvence altına almak adına ve esasen idari işleyişe çok uygun olmayan şekilde aynı günlere ilişkin olarak görev yaptığı yerde yaşayan vatandaşların imzası bulunan görev yerinde olduğu ve çalışması için gerekli şartların sağlanmadığı yönünde tutanaklar düzenlediği, buna göre davacıya isnat edilen 3-9 gün özürsüz ve kesintisiz göreve gelmemek fiilinin sübut bulmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Sonuç itibariye üyemize verilen cezalar iptal edilmiş müdürlük davadan dolayı yaklaşık 20000 TL avukatlık ücreti ödeyerek kamu zararına neden olmuştur. ŞUAHED, üyesine verdiği haklı desteğin gururunu yasamaktadır.
Bir kez daha özverili çalışmalarından dolayı ŞUAHED Hukuk Komisyonuna ve ŞUAHED Avukatımız Av. Hayriye YÜKSEKYAYLA AYDOĞDU’ya teşekkür ediyoruz. ŞUAHED olarak her zaman meslektaşlarımızın yanında olmaya, birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.