HaberHukukManşet

SAVUNMA HAKKI ENGELLENEMEZ

1.72Kgörüntülenme

SORUŞTURMA DOSYASI VERİLEMİYORSA CEZA PUANI DA VERİLEMEZ

 

Dernek üyemizin dilekçe ile başvurusu sonrası kendisine inceleme/soruşturma başlatılması ve bu işlemler sırasında yaşanan usulsüzlüklere karşı açmış olduğumuz davayı kazandık.

 

Üyemize hakkında inceleme ve araştırma yapılması için muhakkik görevlendirilmesi yapıldığı, ifadesine başvurulmak istendiği ve 21.09.2020 tarihinde muhakkik odasında hazır bulunması gerektiği belirtilmiş ancak ifadeye davet edildiği yazı 22.09.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. İfadeye davet yazısında hangi konuda kendisinin ifadesine başvurulmak istendiği belirtilmediği gibi “bazı konu ve iddialar” denilmekle yetinilmiştir. Üyemiz yazılı ifade verebilmek için hakkında isnat edilen suçlamalara ilişkin soruşturma dosyasının bir örneğinin kendisine verilmesini idareden yazılı olarak talep etmiştir. Savunma yapabilmek için talep ettiği bilgi ve belgelerin bir örneği kendisine verilmeyip, muhakkik tarafından sözlü ya da yazılı ifadesi de alınmamıştır. İfadesi alınmadığı gibi muhakkik tarafından 10 ihtar puanı uygulanması gerektiği uygun görülüp son savunmasını isteyen yazı tebliğ edilmiştir. Üyemiz tekraren son savunmasını yapabilmek için idareden soruşturmaya konu tutanak, ifade, bilgi ve belgelerin bir suretinin tarafına verilmesi ve ayrıca soruşturma için görevlendirilen muhakkikin dengi ya da üstü olma kaidesine uyulup uyulmadığının, muhakkik tarafından soruşturmanın usulüne uyulmadığının tespiti için yazılı başvuruda bulunmuştur. Gelen yanıt  “soruşturma dosyasının birden fazla personeli kapsadığı gerekçesiyle bilgi ve belgeler teslim edilememektedir” şeklinde olmuştur.“Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmamak” fiilinin işlendiği gerekçe gösterilerek on (10) ihtar puanının uygulanmasına karar verilmiş Valiliğe yapılan itiraz reddedilmiştir.

 

Bu duruma karşı açmış olduğumuz davada altta belirtilen mevzuat hükümlerine atıf yapılarak üyemiz haklı bulunmuştur:

 

  • 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununa dayanarak çıkarılmış olan,30/12/2010 tarihli ve 27801 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Ödeme ve SözleşmeYönetmeliği’nin denetim başlıklı 11. maddesinde; “Aile sağlığı merkezi, aile hekimleri ve aile sağlığıelemanları, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin 29 uncu maddesi hükmü çerçevesinde, olağan dışı denetimler hariç olmak üzere, altı aylık aralıklarla denetlenir. Yapılan denetimler sonucunda ilgilimevzuat ve sözleşmeşartlarına aykırı fiillerin tespit edilmesi hâlinde aykırılığın mahiyetine göre;
    a) Adlî yönden, 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu GörevlilerininYargılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre,
    b) İdari yönden 13 üncü ve 14 üncü madde hükümlerine göre,
    c) Kamu zararı oluşturan malî hususlar yönünden;
    27/9/2006 tarihli ve 2006/11058 sayılıBakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve EsaslarHakkında Yönetmelik hükümlerine göre, gerekli işlemler tesis edilir.”

 

  • Aile Hekimliği Ödeme ve SözleşmeYönetmeliğinin, “Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi”başlıklı ve 16/04/2015 günlü, 29328 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişikmaddesinde; “(1) Ek (2)’de yer alan fiilleri isleyen sözleşmeli aile hekimlerine ve aile sağlığıelemanlarına ilgili vali yardımcısı tarafından, tespitin Bakanlık veya Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yapılması hâlinde ise Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca, ihtar puanı gerektiren fiilin kişiye tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde alınan savunmalar uygun görülmediği takdirde fiillerine karşılık gelen ihtar puanları uygulanmak suretiyle doğrudan yazılı ihtar yapılır. Türkiye Halk SağlığıKurumunca yapılan ihtarlar, işlem yapılmak üzere ilgili valiliğe bildirilir.

 

  • Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin, “Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi” başlıklı ve 16/04/2015 günlü, 29328 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik Maddesinde (6)İhtarı gerektiren fiilin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde gerekli işlem başlatılarak takip eden altı ay içerisinde sonuçlandırılır. İhtarı gerektiren fiillerin işlendiği tarihtenitibaren iki yıl içinde ihtar verilmemesi hâlinde ihtar verme yetkisi zaman aşımına uğrar.”

 

  • Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin“Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetveli”başlıklı Ek 2 Listesinde ise; “Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmamak” fiilinin 10, ihtar puanını gerektirdiği hüküm altına alınmıştır.

 

  • Anayasa’nın 129. maddesinin 2. fıkrasında “memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez”

 

Dava metninde de belirtildiği üzere;

  • Aile hekimlerine verilen ihtar puanlarının anılan Yönetmelik ile belirlenen fiillere karşılık gelen yaptırımlar olması ve sözleşmenin feshine neden olduğu göz önüne alındığında, bunun disiplin yaptırımı niteliğinde bir işlem olması ve bu işlemin de Anayasal ve yasal düzenlemelerde disiplin yaptırımları için belirlenen ilke ve usullere uygun olarak tesis edilmesi gerektiği;
    • bunun ise, adil yargılanma hakkının bir gereği olarak, tarafsız bir soruşturmacı tarafından yürütülecek,
    • nesnel sonuçlara varılması için lehte ve aleyhte tüm delillerin toplanacağı, bunlar esas alınarak varılacak hukuki sonucun bildirilerek ilgili kamu personeline kendini savunması için olanak sağlanacağı bir soruşturma ile mümkün olabileceği açık olup;
    • Aile Hekimliği Ödeme ve SözleşmeYönetmeliğinin 14. maddesi ile, Ek (2)’de yer alan fiilleri isleyensözleşmeli aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına, ihtar puanı gerektiren fiilin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde alınan savunmalar uygun görülmediği takdirde fiillerine karşılık gelen ihtar puanları uygulanmak suretiyle doğrudan yazılı ihtar yapılacağının hükme bağlanmış olması karşısında,yazılı ihtar yapılmasını gerektiren fiilin sübuta erdiğinin herhangi bir şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulduğu hallerde ayrıca soruşturma yapılması zorunluluğundan söz etme olanağı bulunmamakta ise de; somut olayda davacıya ihtar puanının, “Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmamak” fiilleri sebebiyle verilmiş olması ve davacının savunmasında belirttiği hususlar göz önünde bulundurulduğunda,aile hekimi olan davacının ihtar puanı verilmesini gerektiren fiillerinin sübuta erip ermediğinin, ancak yapılacak usulüne uygun bir soruşturma ile ortaya konulabileceği açıktır.
  • Bakılan davada, soruşturmacı tarafından; davacının hakkında soruşturma başlatılması gerekçesinin, dilekçelerde davacının da aralarında bulunduğu aile hekimlerinin kendilerince mevzuatın aksayan yönleri, çalışma usulleri, eksiklik ve aksaklıklar ile birlikte İl Sağlık Müdürlüğüne isnat edilen iddialar olduğu ifade edilerek anılan isnat ve iddialar toplu şekilde sıralandıktan sonra soruşturma (disiplin) raporunun devamında; ” soruşturmaya muhatap olan 11 aile hekiminin özellikli izlem konulu birbirlerinin aynısı olan dilekçelerinde muhtelif iddialarda bulundukları hususlar irdelendiğinde; tekil ve istisnai, belli bir zaman aralığına münhasır olan geçici bir olayın veya durumun genelleştirdiği… talep ve iddialardan çözümün bir parçası olmaktan öte, sorunun bir parçası oldukları” seklindeki tespit ve kanaat ifade edildikten sonra davacı hakkında Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin Ek (2)’de yer ihtar puan cetvelinin 17. sırasındaki ” mevzuatta verilen diğer görevleri yapmamak” eylemine karşılık 10 ihtar puanı verilmesine dair teklifte bulunulduğu ve anılan teklif uyarınca da davaya konu işlem tesis edildiği fakat gerek davacının 05/08/2020 tarihli dilekçesinin içeriği gerekse soruşturma raporu ve eki belgeler incelendiğinde;

 

  • davacının Mevzuatla verilen hangi diğer görevleri yapmadığının davalı İdarece somut olarak ortaya konulmadığı,
  • davacının dilekçe (İdareye başvuru) hakkının kullanması sonrasında adı geçen aile hekimlerinin iddiaları hakkında inceleme araştırma yapılması gerekirse soruşturulması için soruşturmacının görevlendirildiği, yürütülen soruşturmanın ise iddiaların sıralanmasının ötesine geçemediği ve davacının hangi işlem ve/veya eylemine dair soruşturma yürütüldüğüne dair somut hiçbir tespite ve gerekçeye de yer vermediği anlaşılmaktadır.

 

  • Öte yandan, Anayasa’nın 129. maddesinin 2. fıkrasında “memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez” hükmü bulunmaktadır. Anılan savunma hakkının kullandırılması ise; savunma istem yazısında isnat edilen fiil ve durumlar açık bir biçimde (yer, kişi, zaman ve olay açıklanarak) belirtilmesi ile mümkündür.
    • Kişinin savunma yapabilmesi için tüm maddi vakıa ve hukuki delillerin kesin olarak ortaya konması gerekmektedir. Savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasına hizmet edecek bir diğer husus da kişiye bilgi ve belgelere erişim hakkının kullandırılması ile hukuki yardım almasının engellenmemesidir.
    • Bunun da yolu savunması istenen kişiye hakkındaki iddia, bilgi,belge ve deliller ile ilgili bilgi verilmesidir. Kişinin kendisi veya vekili bu belgeleri inceleme veya birer suretini alma hakkına sahiptir. Ancak soruşturma ile ilgisi olmadığı değerlendirilen bilgi ve belgeler kişiye verilmeyebilir ise de birden fazla kişinin yer aldığı soruşturmalarda başkalarının haklarını korumak adına kişinin savunmasını etkilemeyecek şekilde bir bölümü kapatılmak suretiyle belgelerin incelenmesine veya bunların örneklerinin alınmasına müsaade edilmelidir.

 

Tüm bu hususların birlikte değerlendirilmesiyle davacının hakkındaki iddiaların somut bir şekilde ortaya konularak hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanamaması gerekse de davacının savunma hakkı etkin şekilde kullandırılmaksızın yürütülen soruşturma neticesinde tesis edilen davaya konu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılmaktadır.”

 

 

Özverili çalışmalarından dolayı ŞUAHED Hukuk Komisyonuna ve ŞUAHED Avukatımız Av. Hayriye YÜKSEKYAYLA’ya teşekkür ediyoruz. ŞUAHED olarak her zaman meslektaşlarımızın yanında olmaya, birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

Sen Varsan GÜÇLÜYÜZ.